kendimce... kendimden... yazabildiğim kadarıyla... aklıma takılanlar...

22 Mayıs 2011 Pazar

bilincin hortlar...

  Zaman hızlı geçiyor. Küçükken çok kızardım böyle diyenlere. Ben günleri ay gibi geçiriyorken bu insanlar neden zamanın hızlı geçtiğinden dem vuruyor diyordum. Öyle değilmiş, ölüme yaklaştığın her gün kısalmaya başlıyormuş. Aslında sorun bizde değil, bir göz yanılması da yok ortada, sadece oyunun kuralları bunu gerektiriyor...  Bazen pazara gidersin, bir manavın önünden geçersin, gözüne bir meyve takılır, kendi kendine söylenirsin "epeydir yememiştim ben bundan" diye ya da bir markette hep önünden geçtiğin fakat  gözüne ilişmeyen bir yiyecek çeker canın, epeydir yememişsindir ya da bir tatlıcının önünden geçerken farkedersin epeydir baklava yemediğini. bunlar olmadan da yaşadığını farkedersin, önemsiz ya da gereksiz gibi gelir. Aşk da öyledir ayrılıklardan sonra. Unutursun, en son ne zaman konuştun, en son ne zaman "seni seviyorum" dedin, hatırlamazsın. Bilinç altına atmayı başarırsın bazen, çünkü en yakın dostun yalnızlıktır ve onunla zamanı öldürürsün.
  Sonra bilincin hortlar, şimdiye kadar unuttum dediklerin öylece karşına dikilir. Bir arasam mı dersin? Garip şekilde, garip zamanlarda aklına takılır, rüyana girer. Halbuki epey olmuştur o gideli ama gel gör ki hayat yine sana oyun yapıyordur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder