kendimce... kendimden... yazabildiğim kadarıyla... aklıma takılanlar...

15 Ocak 2011 Cumartesi

Geçmişi kabullenmek...

  İnsanoğlu işte, hep daha iyisine, hep daha güzeline layık görür kendini. Acılar hemen bitsin ama mutluluklar hiç bitmesin ister. Kötü anıları kafasından silmek için binbir çaba harcar, kızar da kendine ama iyi hatıraların hep taze kalmasını, tekrar tekrar yaşanmasını ister. Herkesin dileğidir zaman makinesi. Kimi acılarını silmek, kimileriyse mutluluklarını tekrar yaşamak için geçmişe gitmek, hayatını aldığı derslerle tekrar inşa etmek ister.
  Kusurlu bir bedende kusursuz bir hayat arar! Geri dönüşün o yüzden dayanılmaz bir çekiciliği vardır. Hani hayata sıfırdan başlamak, işte onun gibi. Bir anda geçmişe, sıfıra gitmek. O masumluk, o suçsuzluk... Hepimizin istediği de bu aslında. İyiler kalsın ama yaptığımız hatalar silinsin. O zaman kendimize söz veririz, bir daha şunu yapmayacağım, bir daha bunu yapmayacağım. Ama öyle olur mu dersiniz? Bana pek mümkün gibi gelmiyor. Yaşantımız boyunca kendimize ve başkalarına verdiğimiz onca tutamadığımız söz varken, sıfırdan başlayıp hata yapmamak bana zor ya da imkansız gibi geliyor. Ki fıtrat olarak da insan hata yapmaya hep meyillidir. Yaşadığımız hayatı iyisiyle kötüsüyle kabul edip, ileriki hayatımızı daha güzel şekilde yaşayabilmek için hem dua etmeli hem de çabalamalı. Böyle olursa daha acısız olacağını düşünüyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder