kendimce... kendimden... yazabildiğim kadarıyla... aklıma takılanlar...

21 Temmuz 2011 Perşembe

sanal...

   bundan çok değil 10 yıl kadar öncesinde çok yabancı olduğumuz bir alandı sanal alem. farklı bir dünyanın kapıları açılmış bize. hani adeta dünyanın kardeşi. birbirinin içine girmiş dünyalar...
   sanal alemin iyi tarafları olduğu gibi kötü tarafları da var. kötü taraflarını her yerde görmek mümkün, ben sadece bir iyiliğinden bahsedeceğim: arkadaşlık... kızlı erkekli olan arkadaşlıklardan bahsetmiyorum. hani "nasılsın, iyi misin?" diye sorabildiğin, "şu konuda sen ne diyorsun?" diyebildiğin, "bak bugün benim başıma ne geldi." diye anlatabileceğin arkadaşlıklardan bahsediyorum. kız, erkek farketmez. çok güzel bir arkadaşlık, çünkü bir şey anlattığın zaman onun yüzündeki mimikleri görmüyorsun ya da sana bir şey anlatırken altında yatan imaları sezemiyorsun, çünkü görmüyorsun. senle zıtlaştığı ya da kıskandığı yaşadığınız ortak bir mecra yokki senin kötülüğünü falan istesin. çünkü sadece bilgisayar karşısında en uyuşuk zamanlarında senle konuşuyor. ayrıca canını sıksa bir blok kadar kolaydır bitirmek, bir daha yüzünü görmemek ya da o hani yakınında yüzüne söyleyemediğin, içine oturan o son sözleri sanal alemde hiç korkmadan söylersin. ki son söyleyen de olabilirsin.
  işte bu yüzden sanal arkadaşlıklar gerçeğinden daha az yaralı olabiliyor. biz yoruldukça, biz sınavlardan kaçtıkça kendi köşemizden böylece dünyamızı seyrediyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder